26 Şubat 2010 Cuma

Windows 7 Logosu Nasıl Değiştirilir ?



Windows 7 hayatımıza resmen girmemesine rahmen söylentileri bile hayatımızı kolaylaştırmaya yetti. Kolay kullanım, yüksek performans ve az bellek tüketimi ile kullanıcıya hitap eden işletim sistemi kullanıcılara her türlü kendisini sevdirmeye çalışıyor.

Özellikle açılışta çıkan windows 7 logosunu ister manuel olarak ister programla değiştirebiliyorsunuz. O zaman size nasıl değiştireceğiniz hakkında size bilgiler verelim.

Manuel:

İnsanlar her zaman daha güzel arkaplan resmi ister. Bu anlamda bazı kullanıcılar elle yapılan işlemlerin daha sağlıklı olacağı kanısında. O zaman bizde size elle nasıl değiştirileceğini anlatacağız:

1. Kayıt Defteri Düzenleyicisini ( Win tuşu + R ve ardından regedit yazarak ) kayıt defterine girin.

2. OEMBackground adlı Anahtara Gidelim Sırayla Aşağıdaki adımları takip edin:

HKLM\Software\Microsoft\Windows\CurrentVersion\Authentication\LogonUI\Background

OEMBackground Çift tıklayın ve oradaki değeri aşağıdaki gibi değiştirin.



3. Şimdi OEM Özgeçmişini aktif ettiniz. Şimdi

%windir%\system32\oobe\info\backgrounds windows yoluna gidiyoruz. Buradaki %windir% bizim windows'un kurulu olduğu dizin yoludur. Genelde biz C: olarak düzenliyoruz.

Genede info kılasörü altında backgrounds klasörü bulunur. Eğer yoksa hemen bir tane backgrounds adında klasör oluşturuyoruz. İçine 256 KB adında bir tane JPG formatlı resim yükleyeceksiniz. Buraya dikkat resminizin adı şu olması gerekmektedir. Eğer içinde resim varsa onun adını yeniden adlandırın.Dosyanın adı backgroundDefault.jpg şeklinde olacaktır.

Program Kullanımı :

Windows 7 Logon Changer Download

Check Logon adındaki Logon Changer adlı programı indiriyoruz. Saten program arayüzündeki resiminde görülüyorki kolayca arkaplanı değiştirebiliyoruz.



Windows 7 Logon Screen Rotator Download

Bu programı ise mevcut arkaplanımızın yerini ayarlamamıza yarayacaktır.


Web sitelerini tehdit eden IFRAME Virüsü!


Bir süredir yaygınlaşmaya başlayan ve pek çok web sitesinin olumsuz etkilendiği IFRAME Virüsü hakkında sizi bilgilendirmek istiyoruz.

IFRAME Virüsü nedir?

Virüslü bilgisayarlardan FTP girişi yapılan sitelerin index, default ve/veya tüm dosyalara zararlı bir IFRAME kodu yerleştirir. Virüs, sitenize giren kullanıcıların bilgisayarlarına virüs bulaştırmayı amaçlamaktadır.

Zararlı IFRAME Virüsü sitelere genellikle FTP üzerinden bulaşmaktadır.

Nasıl bulaşır :

1. Saldırgan öncelikle güncel antivirus yazılımları ile korunmayan bilgisayarınıza bir virus bulaştırır.

2. Bilgisayarınıza Bulaştırılan virüsun amacı bilgisayarınızdaki FTP Programında şifrenin saklandığı dosyayı ve/veya ftp şifrenizi çalmaktır . FTP bilgileri çalındıktan sonra, saldırgan dilediği zaman ftp girişi yapıp, sitenizin index.*, default.* veya tüm dosyalarınızın html taglarının arasına (genellikle sayfanın sonuna) iftame veya script tagı yerleştirir.

IFRAME tagı sayfanızın html tagları arasında gizlenir. Sayfanızı ziyaret eden kullanıcılara virus bulaştırmayı amaçlamaktadır.

IFRAME Virüsü sitenizdeki php, asp veya asp.net kod açıklarından da bulaşabilir. Sitenizdeki dosya ve klasörlerin yazma izinlerinin açık olmasını kullanarak dosyalarınıza bulaşabilir.

IFRAME kod örnekleri:



echo "";

Korunmak için yapmanız gerekenler:

1. FTP şifrenizi değiştiriniz.
2. Bilgisayarınızda güncel bir antivirüs yazılımı kullanınız.
3. FTP şifrenizi otomatik girişe ayarlamayın veya FTP girişlerinden sonra şifrenizi değiştiriniz.
4. IFRAME Virüsü sitenizdeki php, asp veya asp.net kod açıklarından bulaşmış olabilir. Bundan korunmak için kontrol panelinizden dosyalarınızın yazma izinlerini kaldırınız, sadece gerekli dosya veya klasörlerinize yazma izni veriniz. Linux sunucularımızdan hizmet alıyorsanız FTP programınızdan özellikle index.* ve default.* dosya izinlerini 444 (read/okuma) olarak ayarlayınız.

Sitelerinizi kontrol ediniz:

Sitenizdeki index.*, default.* dosyalarını bilgisayarınıza indirip html kodlarını gözden geçiriniz. Index.* ve/veya default.* dosyalarınız temiz ise virüs bulaşmamış demektir. Virüs öncelikle bu dosyalara bulaşır. Ancak yine de diğer doslarınızın güncellenme tarihlerini gözden geçiriniz.

Zararlı kod bulaşmış dosyalarınızı temizleyiniz.

IFRAME Virüsü bulaşan siteler Google arama motoru ve Firefox tarayıcısı tarafından saldırgan site olarak sınıflandırılır. Bu sitelere giriş izni verilmez.

Siteniz Google'da saldırgan site olarak listeleniyorsa:

IFRAME Virüsü bulunan site google arama sonuçlarında saldırgan site olarak gösterilir. Bunu düzeltmek için şunları yapabilirsiniz:

1. http://www.google.com/webmasters/tools/ adresine giriş yapınız.
2. Gmail hesabınız veya yeni bir hesap ile giriş yapınız.
3. Sitenizi ekleyerek doğrulayınız.
4. Sitenizi doğruladıktan sonra, kötü amaçlı yazılım uyarısına tıklayarak, zararlı kodların bulaştığı sayfaları görün ve sayfalarınızdan zararlı kodları temizleyin.
5. Sol menüden “Siteyi tekrar değerlendirme” seçeneğine tıklayın …
6. Sitenizde bulunan zararlı kodları kaldırdığınızı ve tekrar değerlendirmelerini rica ediniz.
7. Siteniz birkaç gün içinde saldırgan site olmaktan çıkarılacaktır !

IFRAME Virüsü hakkında bilgi için:
http://www.google.com.tr/search?sourceid=navclient&aq=8&oq=IFRAME+&hl=tr&ie=UTF-8&rlz=1T4GGLL_trTR333TR333&q=IFRAME+vir%c3%bcs%c3%bc

Virüsten korunmanın 10 püf noktası!


İŞTE VİRÜSTEN KORUNMANIN 10 PÜF NOKTASI

1. Antivirüs, antispy, antiphising, antispam, Uygulama kontrolü, Sandbox (güvenli ortam) ve güvenlik duvarı içeren kapsamlı güvenlik teknolojilerini kullanın. Önemli verilerinizi yedekleyip saklayın.

2. Sadece lisanslı yazılım yükleyin. Korsan yazılımın sadece telif hakkını çiğnemekle sınırlı kalmayıp, ülkenin vergi kaybına da neden olacağını unutmayın.

3. Kullanacağınız lisanslı yazılımın büyük yatırım, sürekli araştırma ve geliştirme çalışmalarıyla ortaya çıktığı bir gerçek. Ücretsiz yazılımların bu konuları ihmal ettiğini aklınızdan çıkarmayın.

4. Yasal yazılım, düzenli bir şekilde güncelleşiyor. Bilgisayarınızda kullandığınız yazılım güncelleştirmelerinden sizi haberdar ettiğinde yeni bilgileri hemen yükleyin.

5. Güvenliğinizi göz önünde bulundurup, kullandığınız yazılımı gözden geçirin ve bilgisayarınızı zararlı yazılımlara karşı düzenli olarak tarayın.

6. Ağ tehditleri ve yeni türde dolandırıcılıklara karşı gerçeğe uygun haberleri dikkate alın. Bu haberlerin Hoax (Sahte içerikli) olmadığını anlamak için uzmanlardan yardım isteyin.

7. İnternet üzerinde oyun oynarken sezgilerinizi kullanın. MSN, Facebook gibi sosyal ağlar ve sohbet ortamlarında kredi kartı, şifre gibi kişisel bilgileri asla paylaşmayın. Karışık şifreler kullanın ve şifrenizi sık sık – en az ayda bir kere – değiştirmeyi de ihmal etmeyin.

8. Ağ saldırılarının çoğunun ‘insan faktörü’nden yararlanarak, sadece merakınızı çekerek başarılı olduğunu unutmayın. İndirip çalıştırdığınız tüm dosyalar, tanıdığınız kişilerden gelse bile bağlantılarına dikkat edin.

9. Tüm hesaplarınız için tek bir şifre yerine, her hesap için ayrı ayrı şifre oluşturun. Aksi takdirde özel bilginize sızan korsanın çözeceği şifreyle, bütün hesaplarınızı kolayca ele geçireceğini unutmayın. Önemli verilerinizin kopyalarının yedeklerini saklayın.

10. İnternette dolaşan her bilginin başkaları tarafından okunabileceğini asla unutmayın. Çok gizli bilgiler içeren e-postalar yollayacaksanız, içeriğin başkaları tarafından okunmasını engelleyen yazılım ve sertifikalar kullanın.

RAM Üzerinden Şifreleriniz Alınabilir mi?


Geçici bellek dediğimiz RAM’ler bilgisayar kapandıktan sonra da üzerindeki bilgileri bir süre muhafaza etmeye devam eder. Kapasitif yöntemle depolama yapan DDR RAM’lerde veri, kapasitörler deşarj olunca tamamen yok olmuş olur. RAM’in çok düşük sıcaklılarda soğutulması ise deşarjı yavaşlatır, bu da RAM üzerindeki verilerin farklı bir ortama aktarılması için yeterli süreyi sunabilir. Çalışma ortamında bırakılan bir laptopunuzu kapatarak öğle yemeğine gittiğimizi farz edelim. Bu gerekli bilgileri almak için çabalayan kötü niyetli kişiye verilen en rahat ve en uzun süredir. 10 dakika gibi kısa bir sürede tüm şifreleri ele geçirmek mümkündür. Tabi şifreleri trojen yardımıyla internet ortamından alan programlar da mevcut. BitLocker, FileVault, dm-crypt ve TrueCrypt gibi şifreleme yazılımlarına girdiğiniz parolalarınız da programın veri hafızasında saklandığı için tehlike var. TruCrypt’de bu durum için bir koruma önlemi düşünülmüşse de yeterli değil. TrueCrypt‘de Settings->Preferences ekranının Password Cache gurubunda yer alan “Wipe cached passwords on auto-dismount” ve “Wipe cached passwords on Exit” seçeneklerini işaretlemeniz bir nebze olsun yararlı olacaktır. Bazı verilere ulaşmak için RAM’lere fiziki müdahale gerekir. Kapalı devre çalıştığınızı düşününün. İnternet bağlantısının olmadığı ve kendinizi güvende hissettiğiniz bir ortamda laptopunu bıraktığınızda başınıza neler gelebilir hiç düşündünüz mü?

Usb disk Virüslere karşı korumalı hale nasıl getirilir?


Bugünler ortaya çıkan ve usb disklerle yayılan virüsler 2 şekilde bilgisayarlara yayılırlar.

Yöntem 1: Virüs Usb disk üzerine bir "autorun.inf" dosyası oluşturur. Daha sonra çalıştırılabilir formattaki bir yada bir kaç dosyayı usb diskin kök alanına kopyalar ve bu dosyaları gizler. Bu usb disk herhangi bir bilgisayara takıldığında Windows autorun.inf dosyasını varsayılan olarak otomatik olarak çalıştırır. autorun.inf dosyası virüs tarafından değiştirilmiş yada yeniden oluşturulmuştur ve zararlı çalıştırılabilir dosyanın çalışması için satırlar içermektedir.

Yöntem 2: Bu yöntemde Virüs USB üzerindeki mevcut klasörleri gizler ve kendisini bir program olarak klasör ikonu ile diske kopyalar. Kullanıcı dikkatsizlik yada bilgisizlikle bu klasör görünümündeki dosyayı tıkladığında virüs sisteme bulaşır.

Görüldüğü gibi 1.Yöntem herhangi bir kullanıcı etkileşimi gerektirmediği için daha tehlikelidir. Kullanıcının diski usb porta takması yeterlidir.
Kullanıcı diski usb porta taktığında shift duşuna basarak autorun.inf dosyasının çalışmasını engelleyebilir ama bu yöntem her zaman akla gelmeyebilir veya unutulabilir.


-----------------------------------------------------------------------

Piyasada bulunan USB Disk Security gibi yazılımların belli bir noktaya kadar koruma sağlar. Hatta bu programın Brontok virüsü karşısında hiç bir işe yaramadığına bizzat şahit oldum.
Kaldıki bu programi veya benzerlerini, usb diskinizi taktığınız her bilgisayara yüklemeniz pek olanaklı değildir.

Öncelikle belirtmeliyim ki FAT veya FAT32 dosya sistemi üzerine yapılan çözümler hic bir zaman güvenli değildir.
Bu yöntemlerden biri örnegin diskin root'u üzerinde autorun.inf dosyası oluşturup bu dosyayı sistem, gizli ve sadece okunabilir yapmak. Malesef bu yöntem kolaylıkla virüs tarafından etkisiz hale getirilebilir.

NTFS dosya sistemi ile USB diski virüslere karşı korumak
Bu işleme başlamadan önce USB diskinizde bulunan tüm dataları bir yere yedekleyin. Format işlemi diskinizdeki tüm dosyaları silecektir.

Anlatım Windows XP üzerinden yapılmıştır. Windows Vista ile bu aşamalar çok daha basitçe yapılabilir.

1.Diskinizi NTFS olarak formatlayın. Bu işlemin nasıl yapıldığını bilmiyorsanız buradan bilgi alabilirsiniz.USB pen disk nasıl NTFS olarak formatlanır?
2. Formatlama işlemi bitince USB diskinize Guvenli adiyla bir klasör açın.

3. Bilgisayarım ikonunu iki kere tıklayın ve USB diskinizin özelliklerine girin

4. Güvenlik sekmesini tıklayın. Güvenlik sekmesini göremiyorsanız basit dosya paylaşım özelliği açık demektir. Bunu kapatmalısınız..

5. USB diskinizin kök izinlerini yukarıda gördüğünüz gibi ayarlayın. Tamamı tıklayın.

6. Daha önceden oluşturduğunuz Guvenli klasörünü sağ tuşla tıklayın ve özelliklerine girin. Güvenlik sekmesini tıklayın.

7. Guvenli klasörünün ayarlarını yukarıdaki gibi ayarlayın. Tamam'ı tıklayın.

Bu şekilde USB diskin root alanına herhangi bir yazma erişiminin önüne geçebilirsiniz.
Dosyalarınızı artık Guvenli klasörünün altına kopyalayabilirsiniz. Dilerseniz Guvenli klasor sayısını arttırabilirsiniz yada Guvenli klasoru ana klasor olarak kabul edip dosyalarınızı ve klasörlerinizi Guvenli klasoru altında oluşturabilirsiniz.

5 ücretsiz MS yazılımı, İndirin!


Kaçırmamanız gereken 5 ücretsiz MS yazılımı.

Birbirinden yararlı ve kaçırmamanız gereken 5 ücretsiz Microsoft yazılımı: Hepsi burada...

Microsoft'un ücretsiz olarak kullanıcıların hizmetine sunduğu bu araçları keşfetmeniz için bir araya getirdik. İşte içlerinde en yararlı ve pratik olan uygulamalardan 5'i...

1. Paint.NET

Bu Microsoft'un geliştirdiği bir uygulama değil ama Microsoft hem akıl hocalığı yapmıştı, hem de tavsiye etmeyi sürdürüyor.

Microsoft bir zamanlar bu uygulamayı Paint'in yerine geçirmeyi düşünüyordu.

Direkt bir Photoshop rakibi olan uygulamanın odak noktası hız. Bilgisayarı Photoshop'u kaldırmayan kullanıcılar için çok hızlı ve ücretsiz bir alternatif.

Eksik özellikler kafanızı kurcalamasın, sayısız eklenti ile standart halinden çok daha yetenekli hale getirebilirsiniz.

Download: Paint.NET

2. Bing Maps

Google Maps'e Microsoft'un yanıtı olan Bin Maps'in ondan aşağı kalır bir yanı yok.

Hatta bazı açılardan daha gelişmiş olduğu söylenebilir. Google Maps aramalarından çok daha doğru sonuçları, çok daha hızlı bir şekilde sunabiliyor.

Bunu kendiniz de test edebilirsiniz, bir sekmeye Google Maps, bir diğerine Bing Maps açın ve bir yer ismi ya da adres yazın. Taksim - Beşiktaş yazın ve görün.

Bing Maps'in en önemli özelliği bir yerden bir yere nasıl gidileceğini gösteren rotayı e-posta, cep telefonu ya da GPS'e gönderebilmesi.

Download: Bing Maps


3. Windows Live Photo Gallery

Microsoft'un ücretsiz sunduğu bu ürünün rakibi Picasa. İkisi arasında tercihte ise güçlü özellikleri ve Facebook eklentisiyle Windows Live Photo Gallery ağır basıyor.

Bu ücretsiz aracın bazı basit özellikleri oldukça yararlı. İnsanları etiketleyebiliyor, fotoğrafları bir miktar düzenleyerek adam edebiliyorsunuz.

Renk doygunluğu ve aydınlık ayarı da işe yarayan özellikler arasında yer alıyor. Facebook eklentisini kurarak fotoğraflarınızı hızla yüklemeniz de mümkün. Üstelik etiketler de yükleniyor! Hem burada, hem Facebook'ta arkadaşlarınızı işaretlemek için ayrı ayrı uğraşmanız gerekmiyor.

Download: Windows Live Photo Gallery


4. Microsoft Security Essentials

Microsoft Security Essentials oldukça yetenekli bir anti-virüs yazılımı.

Panda ve AVG'nin tanımadığı pek çok virüsü kolayca ortaya çıkartabiliyor.

Kapsamlı tarama özelliği uzun zaman alsa da hızlı tarama seçeneğinde başka bir anti-virüs ile birlikte kullanılabilecek kadar hafif.

Bu ücretsiz anti-virüs yazılımı, ücretli ve kapsamlı internet güvenlik paketlerinin sonunu getirecek kadar güçlü değil ama kullanışlı.

Download:
Microsoft Security Essentials Türkçe (Vista, 7 32-bit)
Microsoft Security Essentials Türkçe (Vista, 7 64-bit)
Microsoft Security Essentials Türkçe (Windows XP, 32-bit)


5 Microsoft Process Explorer

Normal görev yöneticisinde yer alan bilgiler sizin için yeterli değilse, Microsoft Process Explorer ile tanışın.

Bu uygulama ile çok detaylı bilgi edinebilir, programların ilişkilerini ve nasıl çalıştıklarını keşfedebilirsiniz. Sistem kaynakları kullanımını da daha yakından takip etmenin çok faydalı olduğunu göreceksiniz.

Download: Microsoft Process Explorer

Sigara içenlerin IQ'su... (kanımca haber yalaaaaaan)


Bir insan ne kadar çok sigara içiyorsa IQ seviyesi de o kadar düşük oluyor...

Günde 1 paket ya da daha fazla sigara içen kişilerin zeka seviyesi içmeyenlere oranla 7.5 puan daha düşük çıktı...

İsrail'de araştırmaya konu olan 20 bin kişilik grubun içinde;

> Sigara içmeyenlerin IQ ortalaması: 101
> Sigara içenlerin IQ ortalaması: 94
> Günde 1-5 sigara içenlerin IQ ortalaması: 98
> Sigaraya 18'inden sonra başlayanların IQ ortalaması: 97
> Günde 1 paket ya da daha fazla sigara içenlerin IQ ortalaması: 90

Uzmanların tavsiyesi: düşük IQ seviyesine sahip kişiler okul çağlarında belirlensin, bunlar sigaraya başlamaya en yatkın kişiler olacağı için sigaranın zararlarını anlatan kampanyalar özellikle bu kişiler üzerine yoğunlaşsın.

İsrail'de yaklaşık 20.000 asker üzerinde yapılan araştırmalar sigara içenlerin IQ'larının sigara içmeyenlere oranla daha düşük olduğunu ortaya koydu. Ayrıca araştırmaya göre kişi ne kadar çok sigara içerse IQ'su o kadar düşük oluyor. Tel Hashomer'de bulunan Sheba Sağlık Merkezi'nde yapılan araştırmada günde bir paket içen gençlerin IQ'larının sigara içmeyenlerden ortalama 7.5 puan daha az olduğu belirtilirken zihinsel ve davranışsal sorunları olan kişilerin sigaraya sarılmasının önemli bir neden olduğunun altı çizildi. 18 yaşındaki 20.211 kişiyi inceleyen Dr. Mark Weiser'a göre bu kişiler sigaranın zararlarının anlatıldığı kampanyalarda ana hedef kitlesi olarak alınmalı.

9 liraya bin kilometre yol gidin


Elektrikli motosikletinizi 3.5 saatte şarj edip 1000 kilometre yol yapabilirsiniz.

İstanbul Fuar Merkezi’nde ilki geçen yıl düzenlenen MotoPlus Motosiklet, Bisiklet ve Aksesuvarları Fuarı’nın ikincisi Motosiklet Endüstrisi Derneği MOTED’in desteğiyle kapılarını açtı. 28 Şubat’a kadar ziyaret edilebilecek olan fuarda, dikkat çeken modellerden biri de Türkiye’nin ilk elektrikli motosikleti olduğu belirtilen YNJ Motor.

Türkiye Distribütörü Yonja Motor Genel Müdürü Gökhan Vardar, ABD’den ithal ettikleri motosikletin 220 vat elektriğin olduğu her yerde 3.5 saatte şarj edilebildiğini söyledi.

Vardar, 1 litre benzin fiyatına 150-200 kilometre arasında yol yapabilmenin mümkün olduğunu belirterek, “Araç 1 yılda kendisini amorti ediyor. 2010 yılında en az 10 bin adet satış hedefliyoruz” diye konuştu.

Dünyaları içine alan bellek!



Dünyaları içine alan bellek kartları geliyor.

Bellek kartlarında inanılmaz kapasiteye hazırlanın: İşte gözlerinizi yerinden fırlatacak bir haber!

SD kartlar ile CompactFlash kartlar arasındaki rekabet CompactFlash 5.0 ile birlikte bambaşka bir boyuta ulaşıyor.

CompactFlash yaptığı açıklamada 5.0 ile birlikte tam 144 petabytelık bir kapasite vaat ediyor. Elbette bu boyutta bir ürün yakın zamanda piyasaya çıkmayacak, bu sadece potansiyel teorik limit. Bu akıl almaz potansiyel kapasite ile birlikte transfer hızı da değişecek. 128kb'lık parçalar kullanan transfer sisteminde de iyileşmeye gidilirken, yeni transfer sisteminin 32mb'lık parçalar halinde veri aktaracağı açıklandı.

CompactFlash'ın yeni versiyonuyla birlikte full hd çekim yapan kameralara talep artacak. Çünkü 5.0 ile birlikte video kayıt konusunda da büyük gelişmeler bekleniyor.

ATA standartlarını yakalayacak 5.0 versiyonu ile Compactflash, videoya kaydedilen görüntülerin framerate'ini de doğrudan etkileyecek. Artık çektiğiniz videoların kalitesinde düşme olmayacak.

Mucize bir yakıt pili üretildi


ABD'li bilimadamları, mucize bir yakıt pili üretti. Japon araştırmacılarsa ince ve esnek lityum-iyon pil geliştirmeyi başardı.

Enerji kaynaklarının hızla tükenmesi, bilim adamlarını alternatif arayışlara itiyor.

Amerikalı bilim adamları, "En temiz ve ucuz şekilde enerji sağlayacak mucize bir yakıt pili" üretti.

Japon araştırmacılarsa, panel ekranlarda kullanılabilecek ince ve esnek lityum-iyon pil geliştirmeyi başardı.

"Mucize Yakıt Pili"

Amerika Birleşik Devletleri’nde son günlerde girişimci bir bilim adamının alternatif enerji alanındaki buluşu konuşuluyor.

İddialı buluş, mucidinin deyimiyle "Dünyanın enerji ihtiyacını en temiz ve ucuz şekilde karşılayacak mucize bir yakıt pili "...

Çalışma şekli oldukça basit... İçinde elektrik üreten ve hammaddesi kum olan plakalar bulunan pile, bir taraftan oksijen, diğer taraftan yakıt pompalanıyor. İki maddenin kimyasal reaksiyonu sonucu elektrik enerjisi ortaya çıkıyor.

Mucidi buluşun, yakın gelecekte yaygınlaşarak, konutların elektrik ihtiyacını sağlayacağına inanıyor.

Kartpostaldan Daha Küçük Esnek Pil

Japon araştırmacılar ise panel ekranlarda kullanılabilecek ince ve esnek lityum-iyon pil geliştirmeyi başardı.

Bilgisayar ve cep telefonlarında yaygın olarak kullanılan lityum iyon pillerin içindeki yanıcı sıvı madde, daha ince ve esnek modellerin üretimine engel olarak görülüyordu.

Bu sıvının yerini alacak özel plastik bir levha geliştirildi.

Yaklaşık yarım 45 milimetre kalınlığında ve bir kartpostaldan daha küçük esnek pil, büküldüğünde bile kırılmıyor.

Devrim niteliğindeki buluşun, geçmişte üretilen benzer pillerden en büyük farkı, oda sıcaklığında da çalışabilmesi...

Araştırmacılar, ileride pilin seri üretimine geçmeye çabalıyor.

uPad: Microsoft neyin peşinde?


Ortaya çıkan fotoğraflar herkesi şaşırttı: İşte Microsoft'un gizemli cihazı uPad ve ilginç detaylar.

Pek çok firma yeni ürünlerini gizli tutmayı severler. Hem rekabet avantajlarını yitirmemek, hem de ürün tam olarak hazır olmadan olası bir problemin basına yansımasını engellemek için sıklıkla başvurulan bu yöntem zaman zaman sızmalar yaşansa da, genellikle işer yarıyor.

Microsoft'un geliştirdiği ve uPad adını verdikleri ilginç bir cihaz ise ilk kez Batı dünyasında gün ışığına çıkıyor. Microsoft Asya tarafından geliştirilen ve iddialara göre sadece firma içinde hatıra olarak üretilen cihaz, elektronik ürünleri kablosuz bir şekilde şarj etmeye yarayan bir aygıt. Cihazın bir tarafı şarj için kullanılırken, diğer tarafı da hava durumu gibi bazı bilgileri görüntüleyebiliyor. Üstelik cihaz hangi tarafın kullanımda olduğunu algılayıp, enerji tasarrufu için diğer tarafı kapatabiliyor.

İddialara göre 2009 yılında üretilen bu cihazın neden Asya'nın dışına çıkmadığı, Microsoft'un bu konuda bir patent elde etmiş olmasına rağmen neden seri üretime geçmediği ise şimdilik bilinmiyor...

Microsoft, XP'den desteğini çekiyor


Microsoft, 1 Temmuz'dan itibaren XP'den desteğini çekiyor.

Windows Server 2000, Windows 2000 Professional ve Windows XP Service Pack 2 işletim sistemlerini kullananlara verilen destek 1 Temmuz 2010 itibarıyla sona eriyor.

Microsoft, kullanım süresi 1 martta dolan Windows 7 RC'yi kullananları uyardı. Windows 7 RC ile çalışan bilgisayarlar 1 marttan itibaren artık 2 saatte bir sistemi yeniden başlatacak.

Ekim ayında pazara sunulan Windows 7 işletim sisteminin piyasaya çıkmadan önceki son deneme sürümü Release Candidate (RC) için kullanıcılara tanınan süre 1 martta doluyor. Microsoft, Windows 7 RC kullanıcılarının sıkıntı yaşamaması için tam sürüm işletim sistemine geçmelerini öneriyor.

Öte yandan Microsoft;un bazı eski işletim sistemi sürümleri için kullanıcılara tanınan yasal destek süreleri de zaman aşımına uğruyor: Windows Server 2000, Windows 2000 Professional ve Windows XP Service Pack 2 işletim sistemlerini kullananlara verilen destek ise Temmuz 2010 itibarıyla sona erecek.

Bu tarihten itibaren söz konusu işletim sistemleri için güncellemeler ve güvenlik yamaları gibi destekler kesilmiş olacak. Buna karşılık Microsoft tarihinin en uzun süre desteklenen işletim sistemi olan Windows XP SP 2 kullanıcılarının Windows XP Service Pack 3;e yükseltmeleri durumunda kendilerine tanınan destek süresi 2014 yılına uzatılabilecek.

Bilgisayara USB bellek takarken dikkat!


Kişisel bilgilerden hesap numaralarına büyük bir veri hazinesi haline gelen sanal ortamda artık bilgisayarları çökerterek işlevsiz hale getiren virüsler yerine, söz konusu bilgileri kopyalayan casus yazılım solucanlar cirit atmaya başladı.

Dünyanın önde gelen antivirüs yazılım şirketlerinden ESET, 2010 yılı ocak ayında dünyada en yüksek karşılaşılan tehdidin yüzde 9,90 ile "Win32/Conficker" adlı solucan (worm) türü olduğunu açıkladı.

Gelişen teknoloji sayesinde banka işlemlerinden alışverişe pek çok işlemin sanal ortamdan yapılması hayatı kolaylaştırırken, bir çok riski de beraberinde getiriyor. Suç şebekeleri artık, banka soymak yerine hesaplara ulaşmak için solucan denilen casus yazılımları kullanıyor. Söz konusu tehdide dikkat çeken, dünyanın en çok kullanılan antivirüs programlarından NOD32'yi geliştiren yazılım kuruluşu ESET, bilgisayarlara yönelik yeni yılın ilk Dünya Tehdit Raporu'nu yayınladı. ESET'in gelişmiş raporlama ve takip sistemi ThreatSense.Net® analizlerine göre Conficker, yeni yılda da liderliği kimseye bırakmadı.

Conficker, 2009 yılı boyunca zararlı yazılımlar arasında dünyada en yüksek tehdit olma özelliğini kimseye bırakmadı. Bu özelliğini 2010'a da taşıyan tehlikeli solucan, işletim sisteminde bulduğu açık sayesinde geçerli kullanıcı bilgilerine ihtiyaç duymadan sisteme girebiliyor. Conficker bir bilgisayarda çalıştırıldığında, Windows Otomatik Güncelleştirmeler, Windows Güvenlik Merkezi, Windows Defender ve Windows Hata Raporlama gibi sistem hizmetlerini devre dışı bırakıyor. Daha sonra, ek bir yazılım indirip kişisel bilgilere kötü amaçlı kişiler tarafından ulaşılmasını sağlıyor.

ESET, Conficker gibi tehditlerden korumak için sistem yamalarını güncel tutmak, Autorun yani "otomatik çalıştır" özelliğini devre dışı bırakmak ve paylaşılan klasörleri sınırlamak gibi bazı basit önlemler ile koruma sağlanabileceğini aktarıyor. ESET ayrıca NOD32 Antivirus 3.0 ve üstü sürümlerin bu virüsü tespit edip temizleyebildiklerini de bildiriyor.

JAVASCRİPTİ DEVRE DIŞI BIRAKIN!

En yüksek tehditler arasında yüzde 7,37 ile ocak ayının ikincisi olan INF/Autorun'ın sıralaması son üç aydır hafif düşüş içerisinde. Bu tehdit çok revaçta olan USB Flash Disk gibi çıkarılabilir aletlerden geliyor. "INF/Autorun" olarak tanımlanan ve kendilerini bu tür ürünlere kopyalayan zararlı yazılımlar, bilgisayarın otomatik olarak devreye girmesi nedeniyle bir anda sisteme yayılabiliyor.

Win32/PSW.OnLineGames da yüzde 6,23 ile üçüncü sırada. Bu türden Truva Atları, oyuncuları hedefleyen phishing saldırılarında kullanılıyor ve çoğunlukla oyunculara ait bilgileri çalabilmek için keylogging bazen de rootkit yetenekleri taşıyor. Çalınan bilgi genel olarak uzaktaki bir saldırganın makinesine yönlendiriliyor.

ThreatSense.Net Ocak ayı sıralamasının iki yeni üyesi var. Genellikle virüslü web sitelerinden bulaşan JS/TrojanDownloader.Agent (yüzde 0,90) sekizinci sırada. Bulaştığı makinelere penceresini kullanıcıdan gizleyerek yeni zararlı dosyalar indiriyor ve kullanıcının haberi bile olmadan bunları çalıştırıyor. Bu türden zararlı yazılımlar başka bir grup zararlı yazılımın indirme ve kurulum safhasını oluşturur.

ESET, bu tür tehditlere karşı kullanıcılara, JavaScripti devre dışı bırakmalarını tavsiye ediyor. Firefox kullanıcıları bu tip siteleri gezerken bulaşma ihtimalini en aza indirmek için NoScript eklentisini rahatlıkla kullanabilirler. Web yöneticileri, eğer mümkün ise sunucularına FTP erişimini sadece kendi bulundukları ülkeden erişilebilecek şekilde kısıtlayabilir ve bu tip saldırıları azaltabilirler.

Bir tarayıcının cenaze töreni


Internet Explorer 6'nın cenazesi kaldırılıyor!

Bugüne kadar pek çok tarayıcı tarih oldu; ama daha önce hiç biri için cenaze töreni düzenlenmemişti.

Amerikalı bir web tasarım şirketi, Internet Explorer 6 için cenaze töreni düzenleyeceğini açıkladı.

Aslında bu tasarım firması yas filan tutmuyor, tam aksine içten içe bayram ediyor. Proje sonlarında CSS ve JavaScript'lerin IE6 uyumluluğu için çalışmaktan bıktıklarını dile getiren çalışanlar, bu cenaze töreniyle birlikte aslında "Öldü de kurtulduk" şeklinde kendilerine geliyorlar.

Törende "Internet Explorer 6, 8 yıllık internet sakini, Google'da geçirdiği bir iş kazasında yaralanarak,1 Mart 2010'da Kaliforniya'da öldü. Ailesi ve dostlarının IE6 olarak tanıdığı Internet Explorer 6, Internet Explorer 7 isimli bir oğul ve Internet Explorer 8 isimli bir kız torun dünyada bıraktı" denilecek.

1 Mart tarihi Google'ın Google Docs için IE6 desteğini keseceği tarihi gösteriyor.

Cenazeye kaç kişi katılacak?

YouTube'un da desteği 13 Mart'ta keseceği düşünülürse bu cenaze vakitlice düzenleniyor denilebilir.

IE6 artık çok yaşlandığı için bakımı ve yaşam desteği Microsoft tarafından da kesilmişti. Ancak Çin'deki internet kullanıcılarının yarısı IE6 kullandığı için bir türlü akranı Netscape Navigator'ün yanına katılamayan internet tarayıcı, Microsoft'un da başına dert olmuştu.

Cenazeyi düzenleyen Aten Design'dan Justin Toupin, kendi aralarında arada bir ofis partileri düzenlediklerini ve normalde 30-40 kişi olduklarını belirtti. Bu sefer 700 kişinin kesin katılımını bildirmesiyle ne yapacağını şaşıran tasarım firmasından yetkililer "Bu sefer elimizde patladı" dediler.

"Şimdi küçük ofisimize sığmayacağımız, ne yapacağımızı bu partiyi nereye sığdıracağımızı düşünmemiz gerekiyor" diyen yetkililer, "Katılım yerine çiçek yollayabilirsiniz" de dediler.

Cenazeye Microsoft'tan yetkililerin katılıp katılmayacağı bilinmiyor.

Bilgi için: Microsoft
Telefon: (212) 258 59 98 pbx

Son 10 yılın en büyük açığı?


Yeni Windows açığı gerçekten kritik mi?

Bugüne dek pek çok Windows haberi okudunuz; ama hiç biri bunun kadar tartışılmamıştı.


Windows üzerinde etkili olan yeni bir hizmet istem reddi yani Denial of Service saldırısı türü keşfedildi.

Bu saldırının 10 yıllık bir Windows açığını kullandığı iddia ediliyor. Bağımsız güvenlik araştırmacılarının pek önemli bulmadığı bir program hatası ancak 2X Software bu hatayı oldukça ciddiye alıyor.

Windows 7 ve Server 2008'den 2000 ve Server 2003'e kadar bütün Windows'larda etkili olduğu belirtiliyor. Bu hata mavi ekran ve sistemin yeniden başlamasıyla sonuçlanabiliyor.

Detaylı bilgi ise ne yazık ki X2 tarafından verilmiyor. Şirket, yayınladığı basın bülteninde "Yıllardır ortaya çıkan en büyük Windows açığını" bulduğunu belirtiyor.

Abartı mı? Güvenilir isimler ne diyor

Ancak 2X Software'in keşfettiği bu program hatasının, her Windows açığını dikkatle takip eden, aralarında Secunia gibi güvenilir isimlerin de bulunduğu bağımsız güvenlik şirketleri tarafından, 2X kadar kritik bulunmadığını tekrar vurgulamakta fayda var.

Uzmanlar bu açığın iddia edildiği kadar ciddi olması durumunda sistem çökertmekten daha ciddi şeyler için kullanılacağını, takip ettiklerini ama şimdilik çok kritik bir tehlike bulmadıklarını açıklıyorlar.

Gerçekten ciddi bir açık olabileceği gibi, bu açığı keşfeden şirketin duyduğu heyecanın, olayın öneminin abartılı ifadesine yol açabileceğini de gözardı etmemek gerekiyor.

Bu yeni açık ile ilgili olarak sizleri bilgilendirmeye devam edeceğiz.

Bilgi için: Microsoft
Telefon: (212) 258 59 98 pbx

Orada sadece MS'e yer var!

Microsoft'u en çok seven ülke: Güney Kore.

Yer gök Windows, IE ve Office: İşte her yerin MS ürünleriyle dolup taştığı dev ülke...


Opera, Mozilla ya da diğer internet tarayıcıların kolay kolay fethedemeyeceği, hatta bir adım bile ilerleyemeyeceği bir ülke var: Güney Kore Cumhuriyeti.

Bu ülkede her bilgisayar kullanıcısı Windows ve Internet Explorer kullanıyor. Tamamen Microsoft ürünleri kullanıldığı için bütün bilişim teknolojiler altyapısı Microsoft ürünleriyle tam uyumlu.

Online bankacılık, alışveriş, ticaret gibi işlemlerin hepsi Internet Explorer üzerinden yürüyor ve ülke halkı halinden gayet memnun. Güvenlik önlemlerinde ActiveX denetimlerinden faydalanılıyor.

iPhone ve diğerlerinin hiç şansı yok!

İşte bu yüzden iPhone ve BlackBerry gibi cep telefonları, iş adamları ve yöneticilerin işine kesinlikle yaramıyor. Çünkü bu telefonlar gerekli güvenlik standartlarını desteklemiyor ve online hisse alım satımı gibi işlemler, bu telefonları kullanmakta ısrar edenler için hayal oluyor. Aslında Güney Kore'nin güçlü ekonomisi, IE güvensiz diyen Avrupa Birliği'ni yalancı çıkartıyor.

Güney Kore'yi fethetmek isteyen ama durumun zorluğunu gören Mozilla da geçtiğimiz günlerde bu durumdan yakındı ve Güney Kore'nin "Microsoft tek-kültürlülüğü"nden dem vurarak hayıflandı.


Bilgi için: Microsoft
Telefon: (212) 258 59 98 pbx



Bu 4 cep telefonuna dikkat edin...

Son dönemde fırtınalar kopartan 4 yeni cep hakkında hiç de hoşunuza gitmeyecek bir açıklama...

ABD'de 1993 yılında kurulan ve o zamandan bu yana genel insan sağlığı ve çevre konularında halkı bilinçlendirmeyi hedefleyen Environmental Working Group (EWG), son raporunda cep telefonlarını gündeme getirdi. EWG yaptığı araştırmada 2010 model cep telefonları arasında özellikle dört tanesinin radyasyon seviyelerinin en üst düzeyde olduğunu tespit etti. Bu telefonlar aynı zamanda teknoloji çevreleri tarafından çok beğenilen ve kısa sürede popüler olan telefonlar.

EWG'nin radyasyon seviyeleri izin verilen oranların tam sınırında olarak duyurduğu bu dört telefon ise şunlar; Motorola Droid, Blackberry Bold 9700, LG Chocolate Touch ve Google'ın telefonu HTC Nexus One.

Ne yazık ki birkaç istisna dışında cep telefonu üreticileri kendi telefonlarının SAR değerlerini yayınlamıyor. Fakat EWG web sitesinden piyasada bulunan cep telefonlarının büyük kısmının ne kadar zararlı olduğunu gösteren listeye ulaşılabilir. Bu listenin en son haline şuradan ulaşabilirsiniz.